Cumartesi, Temmuz 01, 2017

Geçer, her şey geçer çünkü

İlgili resim



"Every night I go to bed and look for you in my bed
and you never are, but I know that tomorrow
you'll never forget me."


Şehre sanki son kez bakıyormuş gibi baktım bu gece. Sona yaklaşmaya başladıkça içime dolan hisle uzun uzun düşünür olduk. Küçük hayallerimiz var. Elimize bir kalem alıp yazmaya çekindiğimiz ama tüm detaylarını ezbere bildiğimiz hayallerimiz var.

"Bakarsan buğulu penceremden, dünyam kapkaranlık.."

Yaşamayı öğrenirken bazı noktaları sormamışım. Ne kadar meraklı bir insan olsam da insanın dilinin lâl olduğu anlar olabiliyor-muş. Bu zamana kadar öğrendiğim iki kural etrafında dolanıp duruyordum:
- insanlara -her kim olursa olsun- güvenme.
-aşık olduğun adam ve bir arkadaş her şeyin için yeter.

O devasa duvarları gördüğümde arkasındaki hayatı istemiştim, o ulaşılmazlığı. Bana o duvarları nasıl yarattığını anlattı günlerce. Sonra aklımda kalanlarla kendi duvarlarımı örmeye başladım. Tek tek, yavaş yavaş ördüm. Yükseldikçe daha da heyecanla devam ettim örmeye. İçeride istemediğim ne varsa fırlattım dışarıya. İnsanları, eşyaları, şehirleri ve hayatları..

Yalnız bir sorun vardı. İçerideki yaşamın kurallarının hepsini öğrenmemiştim ben. O kadar zamanım olmamıştı. İki kural sadece duvarları örerken geçerliydi. Peki ya sonrası? Sonrasında beni portakal ağacım mı karşılayacaktı yoksa bir kitap yaprağı mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder