Pazar, Haziran 11, 2017

Resmin elimde gülüyor hâlâ






"Gelebilirdim evet
Ama biçare hallerim
Dokunup durdurabilsen 
Belki kendime gelirdim.."


Hazır değilim, dedim. Öyleydi, hazır değildim. Yeni başlangıçlar için feda ettiği dününde, kalakalmıştım ben. Zihnimde hayallerimiz, ellerimde yağmur damlaları bir sahil kenarında öylece yitip gitmiştim. Bir uçak sesiyle başlayan hikayemiz, dalga sesleriyle son bulmuştu. Hem gitmek hem kalmak istemiştim. Pest ise gitmek konusunda kararlıydı. Gitme, demedim. Mutsuzluğunu görmektense hayallerimizle yaşamayı göze aldım. Çünkü bir insanı değiştirmek istemeyecek kadar sevdalı, onun için değişmeyecek kadar da asiydi ruhum. 


Bu hayatta emin olduğum tek şeydi bu; insanları değiştirmeye çabalamak, rüzgara karşı gelmekten farksızdı. Kimse için kendimden vazgeçmedim. Hiç tanımadığım bir insana bir saat boyunca düşüncelerimi anlatmak zorunda kalıp bunu henüz sindiremesem de yine de geri adım atmadım. İnsanların beni yanlış anlamaları hoşuma gitti hep. Gözlerindeki o şaşkınlıkları izlemekten zevk alıyordum. Sonra bir şey oldu. Büyü bozuldu. İnsanlarla aramdaki çizgiler silikleşti.. Unutmaya başladım. İsimleri, tarihleri, yüzleri, olayları, sözleri... Hepsi birer birer gitti zihnimden.

Oysa yedi yılı dün gibi hatırlayan ben, dünümü bilmez oldum.
Büyüdüm.
Pest'i daha iyi anladım.