Perşembe, Nisan 20, 2017

Başladığımız işi bitirelim

Not enough time. I can’t focus. It’s boring! Don’t like to read. All these are excuse to why you may not want to read. Yet you read Twitter, Facebook or other social media.:

Bavulumu her dolduruşumda durup bir düşünüyorum. Zamanla insanın yanına aldıkları, önemlileri değişiyor. Gömlekler, birkaç pantolon, takılar ve okumaya fırsatımın olmayacağı ama yanında güvende hissettiğim kitaplardan oluşuyor genelde, ama bazı zamanlar elime geçen her şeyi koyuyorum. Bir bavulluk eşyayla yaşamalı insan, gitmesi gerekirse diye.

"Hasret kaldım gözlerinin rengine.."

Sabrediyorum sadece. Hayaller kuruyorum kendimi daha iyi hissetmek için. Artık bana masallar okuyacak kimsem yok, masallarımı kendim yazmak zorundayım. O gün kamyonun arkasına her şeyi koyup bir bilinmeze yol aldığımız gün, bu kadar değişeceğini bilemezdim hayatımın. Üç domuzumun benimle birlikte gelmediğini, oyuncaklarımın artık benim olmadıklarını, kayboluşları, yitirilişleri bilemezdim. En sevdiğimi ilk kaybedeceğimi kimse bana söylememişti. Bir yaz akşamı balkonda, dizinin dibinde dinlediğim hikayeleri yarım yamalak hatırlayacağımı bilseydim ne gelirdi elimden o gün bilmiyorum. Daha mı dikkatli dinlerdim yoksa 'sen anlat, ben yazayım' mı derdim. Ama anın büyüsüne o kadar kapılmıştım ki olmadı, diyemedim, düşünemedim bile.
Zaman hızıyla büyüledi her şeyi.

Cuma, Nisan 14, 2017

Bir Pest şehri daha


tumblr atlıkarınca ile ilgili görsel sonucu


Dört yıl önce ilk defa gittiğimde, hayatımın kalan kısmını orada yaşamayı o kadar çok istiyordum ki aksi mümkün değilmiş gibi geliyordu. Sonra bir karar vermem gerektiğinde hayatın acı gerçekleri canımı yaktı. Çocukluktan beri hayalini kurduğum meslekten vazgeçtim. İstediğim okulda, istediğim bölümü okuyabilecekken bir gece sabaha karşı her şeyden vazgeçtim. Yüreğimin sesi tüm düşüncelerimi susturdu. Önümde tek bir yol vardı. Sonuna kadar gidebilmem için yaşamam gereken tek bir hayat. Ve hata yapma payımın neredeyse olmadığı bir yaşamı kabul ettim.
Pişman değilim. Yüreğimin sesini dinlediğim için yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım. Küçücük bir vaat uğruna yaşıyorum belki, evet. Ama Pest hiç yanılmamıştı, benim de yanılma ihtimalim yoktu.

“Uzaklar… Her geçen gün biraz daha tuzaklar..”

“Kalbinden emin ol. Keskin ol. “


Bazı insanlar çok güzel sorular soruyor.

Cuma, Nisan 07, 2017

Bir dumanlık daha dursan

İki yılda bir çok şey öğrendim bu şehirde. Yüzlerce insan tanıdım, bazılarını saniyeler sonra unuttum.
Ileriye değil sadece önüne bakmak gerektiğini öğrendim mesela. Sorunları tek tek çözmeyi, olmamış şeyler için 'ah'lar etmemeyi öğrendim.
Çalışma hayatını öğrendim.
İçindeki çocuğu susturmak zorunda olduğunu, yoksa mantıklı davranamayıp kırılıp döküleceğini öğrendim.
Aynı anda bir çok şeyi düşünebilmeyi öğrendim.
Birçok şey de öğrettim.
Birilerine beni soğukluğumla, gözlerine bakamamla sevmesini öğrettim.
Küçücük bir gülümsemenin gününü güzelleştirebileceğini gösterdim.
Enerjinin içinde olduğunu başka yerde aramanın boşuna olduğunu öğrettim.